13 Eylül 2011 Salı

gün bugündür


Bugün özel bir gün evet. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Tarihi, Kuramı ve Eleştirisi Yüksek Lisans programında Dramaturgi derslerine dışarıdan girmeye başlayacağımın belli olduğu gün bugündür. 13 Eylül Gizem'in tiyatro sevgisinin düşman işgalinden kurtuluşu. Bunun benim için önemini, sanırım beni bir tek çok yakından tanıyanlar anlayacaktır. Yani yekünde bir ya da en fazla iki kişi. Neyse olay anlaşılmamak değil, olay ruhun tazelenmesi. Yoksa anlaşılamamak konusunda yeterince deneyime sahibiz vesselam. Bu toprakların bıyıkları yeni terlemiş ergenleriyiz, isyanımız büyük.

Yeni bir adamla tanışıyorum. Az kaldı. Şimdiden heyecanlandım. Çocuk gibi, yeni bir aşık gibi... Eskiden bildiğim biri o. Yaşadıklarını hep kolay anladığım, içselleştirdiğim. Ama kasvetinin yoğun konsantrasyon istediği, dertlerinin hep "gerçek" dertler olduğu. Ne yapmacık, ne sahtekar duygusal. Olduğu gibi bi adam o biliyorum. Bildiklerim kısıtlı onunla ilgili henüz. Ama öğreniyorum. Aslına bakarsan onun kafasından korkuyorum. Onun gibi olmaktan, onu gereğinden fazla derinleştirmekten. Onun gibi olmadan onu anlamak istiyorum. Şimdiye kadar yaptığım gibi. Hep bir üçüncü yol arayışlarımdaki gibi. O ise çok net ve de çok sert. Bana kafayı yedirteceği besbelli. Ama olsun, ben onu o her haliyle kabul ediyorum. Ah bi bilsen Jean Genet, seni şimdiden seviyorum!