Cezalandırılmak nedir ha sayın blog nedir? Sorarım sana nedir?
Beklentileri törpülemek gerek bunu biliyorum. Olgun insan manifestosunun ilk maddesi de bunu gerektirir. Ama beklentiler maddi dünyayla sınırlanmıyor ki be blog -ki bu eski bir hatamızdı-, biz de içimizdekileri bununla sınırlayalım. Deli gözüyle bakıyorlar be blog! Öyle "sevimli, çılgın" deli gözüyle değil ama blog, gerçekten kafası çalışmayan, bizden uzak dursun denilecek bir deli gözüyle. Uzaklaştırıyorlar blog kendilerinden çok uzaklaştırıyorlar.
Hatalı insanlarız hepimiz. En azından bu duyarlılıklara sahip olan bizler. Zaaflarımız var çok fena yenildiğimiz. Bunlarla kabul ediyoruz tüm gerçeği zaten. Sadece beklentimiz de bunun kabulü ile yaşayan insanların dayanışması, başka da bişey değil aslında..
Arada kalıyorum be blog, çok acayip arada kalıyorum. Bu yaşantı ve kafamdakiler, aradaki uçurumlar gittikçe artıyor. Bazen dayanılmaz bir hal alıyor. Bişeylerin ayak sesleri duyuluyor be blog! Beklemek, benim gibi sabırsızlar ve rutini hem isteyip aynı zamanda tahammül edemeyen kafası karışıklar için işkenceden öteye geçmiyor.